SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

LİBAS BAHSİ

<< 4104 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ كَعْبٍ الْأَنْطَاكِيُّ وَمُؤَمَّلُ بْنُ الْفَضْلِ الْحَرَّانِيُّ قَالَا حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ عَنْ سَعِيدِ بْنِ بَشِيرٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ خَالِدٍ قَالَ يَعْقُوبُ ابْنُ دُرَيْكٍ عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا أَنَّ أَسْمَاءَ بِنْتَ أَبِي بَكْرٍ دَخَلَتْ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَعَلَيْهَا ثِيَابٌ رِقَاقٌ فَأَعْرَضَ عَنْهَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَقَالَ يَا أَسْمَاءُ إِنَّ الْمَرْأَةَ إِذَا بَلَغَتْ الْمَحِيضَ لَمْ تَصْلُحْ أَنْ يُرَى مِنْهَا إِلَّا هَذَا وَهَذَا وَأَشَارَ إِلَى وَجْهِهِ وَكَفَّيْهِ

 

قَالَ أَبُو دَاوُد هَذَا مُرْسَلٌ خَالِدُ بْنُ دُرَيْكٍ لَمْ يُدْرِكْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا

 

Aişe (r.anha)'dan rivayet olunduğuna göre:

 

Esma, binti Ebî bekir (bir gün) üzerinde ince (bir elbise) ile Rasulullah (s.a.v.)'in yanına gelmişti. (Hz. Nebi) ondan yüzünü çevirdi ve;

 

"Ey Esma! (şurası) muhakkak ki, kadın ergenlik çağına erişince on(un vücudun) dan şundan ve şundan başkasının görünmesi uygun olmaz" dedi ve (kendi) yüzü ile elini işaret etti.

 

Ebû Dâvûd dedi ki: Bu (hadis) mürseldir. (Çünkü) Halid b. Düreyk, Aişe (ranha)'ya erişmemiştir.

 

 

İzah:

Bu hadis-i şerif, ergenlik çağına giren bir kadının yüzü ile elinin dışında bütün vücudunun avret ol­duğunu ifade etmektedir. Binaenaleyh fitne korkusu olmadığı zaman elleri ve yüzleri açık olarak yabancı erkeklerin karşısına çıkması caizdir.

 

Saadet asrı olan Hz. Nebi dönemi, fitneden uzak bir dönem ol­duğu için Hz. Nebi buna izin vermiştir. Hanefî, Mâliki ve Şafiî ule­ması; kadının elleri ve yüzü açık olarak yabancı erkeklerin karşısına çık­masının caiz olmasını fitnenin bulunmamasına bağlamışlardır. Çünkü Hz. Nebi kadının ellerinin ve yüzünün avret olmadığını söylediği za­man herhangi bir fitne mevcut değildi.

 

İbn Reslân'ın açıklamasına göre; müslümanlann bütün devirlerde ka­dınlarım özellikle fitnenin çoğaldığı zamanlarda, ihtiyaç olmadıkça yüz­leri ve elleri açık olarak dışarı çıkmalarına izin vermemiş olmaları kadın­ların ellerini ve yüzlerini yabancı erkek karşısında açmalanyla ilgili cevazin aynı zamanda bir ihtiyaca da bağlı olduğunda delâlet etmektedir.

 

Bir başka ifadeyle, söz konusu cevaz için şu iki şartın bulunması gere­kir:

 

1) Fitne korkusu olmayacak,

 

2) Kadının elini ve yüzünü açmasına bir ihtiyaç duyulacak.

 

Fıkıh ulemasının bu mevzudaki görüşlerini şu şekilde özetleyebiliriz:

 

1- Hambelîlere ve Şâfiîlerin bir görüşüne göre, kadının elleri ve yüzü dışında bütün vücudu avrettir. Doktora muayene olmak, alışveriş yapmak, şahitlik etmek gibi bir zaruret olmadıkça herhangi bir tarafı açık olarak yabancı erkeklerin karşısına çıkamaz.

 

Yüz ve eller zaruri olarak açıldıklarından avret sayılmamışlardır.

 

2- Hanefîler ile Şâfiîlerin ikinci görüşüne ve Mâlikîlerin meşhur olan görüşlerine göre; kadının elleri ve yüzü dışında bütün bedeni avrettir. An­cak ellerin ve yüzün avret sayılmaması fitne korkusunun bulunmamasına bağlıdır. Binaenaleyh fitne korkusu bulunmadığı zaman kadınların yollar­da elleri ve yüzleri açık olarak dolaşmaları caizdir.[El,Cezeri Abdurrahman. el-Fıkh alel-Mezâhibi'l Erbaa V 54-55. ]

 

Mevzumuzu teşkil cclen bu hadisin senedinde Saîd b. Beşîr Ebû Ab-durrahman en-Nasrî vardır. Hadis uleması bu zatı çeşitli yönlerden zayıf kabul etmişlerdir.